13 Eylül 2010 Pazartesi

kolon kanseri

KALIN BAĞIRSAK KANSERİ:



Erkek ve kadınlarda kanserden ileri gelen ölümlerin %25 i kolon kanseri nedeniyle olmaktadır. Kadınlarda meme kanserinden ve erkeklerde de akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür.

Sebebi bilinmemekle beraber, sosyo ekonomik şartların bozukluğu, yanlış beslenme ve yanlş diyet, aşırı şişmanlık (özellikle erkeklerde), bakteri enfeksiyonları, asbest işleyen işyerlerinde çalışama, kolon kanseri oluşturma potansiyeli yüksek olan kolon polipleri ve polipozis sendonlarında görülen genetic yatkınlık, kronik ülseratif kolit hastalığının komplikasyonu olarak ve kalın bağırsağın ilk ve son bölümlerinde, Yahudi'lerde sık görülen kolon kanserlerinde olduğu gibi ırksal faktörlerin etkin olduğu saptanmıştır.

Kolon kanseri, kalın bağırsağın inen kolon, rectum ve sigmoid denilen son bölümlerinde daha sık görülür. Kalın bağırsağın son bölümlerinde görülen kanserlerde, makadtan gelen kan veya kanlı dışkı ve isal veya kabızlık gibi dışkılama değişiklikleri kolonun diğer bölümlerindeki kanserlerden daha erken ortaya çıkar. Ancak ne bu belirtiler, ne dışkıda gizli kan araştırması ve ne de CEA dediğimiz tumor belirteçleri
kolon kanserinin erken tanısı için yeterli değildir.

Sağlık gurusu Dr. Mehmet Öz ün durumu, kolon polibi ve polibin kötü huy kazanması (kanserleşme) olayına uymaktadır. Dr. M. Öz’ün en uygun diyetle beslendiği, sosyo- ekonomik durumunun fevkalade iyi oluşu, şişman olmayışı, sağlığa uygun olmayan çevre faktörlerinde uzak oluşu, detox bilgisi ve uygulamasını yapmış olması kolon kanseri riskinden korunmasına yetmemiştir. O da 50 yaşını doldurmuş her normal insanın, her yıl bir kere yaptırması gereken check-up sırasında uygulanan kolonkopi incelemesi sayesinde, kolon kanserini henüz polip evresinde iken yakalama şansını elde edebilmiştir.

Kolon polibi nadir? Kolon polipleri, iyi huylu başlayan ve genellikle çapı I cm. yi geçtiği zaman kötü huylu (kanser) olma ihtimali artan bağırak içi kitlelerdir. İyi huylu olanları, uzun veya kısa bir sapla kolon duvarına tutunmuş kiraz veya mantar gibi düşünülebilir. Sapsız olanları da vardır. İyi huylu poliplerin kanserleşme olasılığı çok düşüktür. Kanserleşme olasılı yüksek olan poliplerin en sık görülenleri adenomatöz polip ve kanserleşme potansiyeli en yüksek olan papiller veya villöz adenomadır. Kolonda polipler oluşmasına neden olan mide bağırsak sistemi polipozisl sendromları da  herediter (kalıtımsal) olanlar ve non herediter (kalıtımsdal olmayanlar) diye iki ana guruba ayrılırlar. Kalıtımsal olanları: famailial multiple polipozis, Gardner’s sendromu, Peutz-Jeghers sendromu ve Turkot’s sendromu dur. Bunlar otosomal dominant tipte kalıtımsal geçiş yaparlar. Bu nedenle bunların çocuklarının yarısında, cinsiyet ayırımı yapmaksızın, aynı sendromlar görülebilir. Genetik geçiş yapmayanları ise Cronkhite- Canada sendromu ve juvenile polipozistir. Bu sonıncusu bazan kalıtımsal özelllik taşır.

Kolon kanserilerinin erken tanısında en etkin yöntem kolonoskopidir. Çeşitli nedenlerle kolonoskopi yapılamayan hastalara da çift contrast kolon filmi çekilerek polip ve kanseler taşhis edilebilir. Tanı konulduktan sonra yapılacak ilk tedavi, çeşitli cerrahi yöntemlerle poliplerin veya kanserli bölümün çıkartılmasıdır.

Rad. Dr. Hikmet Keskineğe

30 Ağustos 2010 Pazartesi

 Bebeğimde Kalça Çıkığı Var mı?


Bebeklerde doğumdan sonra ortaya çıkan en önemli kalça eklemi rahatsızlıkları:  doğuştan kalça çıkığı ve kalça ekleminin gelişme bozukluğudur. Bu bozukluklar aynı çocukta bir arada görülebileceği gibi ayrı ayrı da görülebilirler. Doğumdan önce bebeğin kalça eklemini yerinde tutan kapsül henüz gevşek yapıda olduğundan bacak kemiği kalça ekleminin dışına kayabilmektedir. Zamanında tanı konularak gerekli tedavi yapılmazsa, hem bacak kemiğinin ve kalça kemiğinin eklem yüzeylerinde gelişme geriliği ve hem de bu bölgedeki kasların güçlenmesinde yetersizlikler ortaya çıkar. Geç kalan vakalarda kalça kemiğinin eklem boşluğunu yağ ve bağ dokusu doldurur. Çıkan bacak kemiğinin bu boşluk içine tekrar yerleştirilmesi genellikle çok zor, bazen de imkansız hale gelir. Kaide olarak, bebeğin kalça eklemindeki anormalliklerin erken teşhisi, yapılacak tedavinin başarısını büyük ölçüde arttırmaktadır. Bebeğin yürümeye başladığı deneme kadar teşhis edilemeyen kalça çıkıklarının tedavisinde geç kalınmış olacağından, bazı kalıcı bozuklukların önüne geçilmesi de mümkün olmamaktadır.


Yeni doğmuş bebeklerde tam kalça çıkığının görülme oranı her 1000 doğumda 1,5-2 arasındadır. Eğer hafif derecedeki çıkıklar ve kalça eklemindeki gelişme gerilikleri de hesaba katılırsa her 100 bebekten birinde kalça eklemi rahatsızlığı olduğu görülür. Kalça çıkığının irsi (genetik) nedenlerle görülme sıklığı % 20 dir. Erkek ve kız bebeklerde kalça ekleminde gelişme geriliği görülme oranı birbirine eşit olmasına karşın, kalça çıkığı görülme olasılığı, kız bebeklerde erkek bebeklerden 6 kat daha fazladır.. Ayrıca, nedeni henüz bilinmemekle beraber, kış aylarında doğan bebeklerde daha sık görüldüğü saptanmıştır.


Günümüzde, bebeklerdeki kalça eklemi rahatsızlıklarının tanısında klasik radyolojik yöntemler (kalça eklemi filmi) yerine ultrasonografik incelemeler tercih edilmekte ve böylece bebeğin gereksiz yere radyasyon almasını önlemenin yanında, ultrasonografi ile kalça ekleminin gelişme gerilikleri, eklem içindeki sıvı toplanmaları ve eklem iltihabı gibi bulgular da radyolojik yöntemlere oranla daha iyi teşhis edilebilmektedir. Doğumu takip eden ilk 4 ay içinde, kalça eklemlerinin oluşturan yapılar henüz kıkırdak dokusu karakterinde olduğuından ultrasonografik tetkikinin yapılmasına daha uygundur. Doğumdan sonraki 5. aydan itibaren, bacak kemiğinin eklem yüzünde kemikleşme ve bu nedenle ultrasonografik incelemelerde bazı güçlükler ortaya çıkabilmektedir.

Erken tanı, çocuğunuzun ömür boyu sakat kalmasını önler.


Radyomed

Meşrutiyet caddesi 42/2 
Kızılay ANKARA

Tel: 0312/  432 44 44  - 433 70 73

5 Ağustos 2010 Perşembe

Bebegin Cinsiyetini Hamile Kalmadan Once Belirlemek Mümkün müdür ?

Doğurmak istediğiniz çocuğun cinsiyetinin  hamile kalmadan önce belirlenmesi büyük ölçüde olanaklıdır.  Çocuğun cinsiyetini  spermlerin  taşıdıkları x ve y  kromozomları belirler.  y kromozomları erkek çocuk ve x kromozomları da  kız çocuk  oluşmasına  neden olur. 

4 Ağustos 2010 Çarşamba

iletişim



hikmetkes@gmail.com
Hikmet Keskinege 
Adres Radyomed Görüntüleme Merkezi Meşrutiyet cd 42/2
Kızılay - Ankara
312 4324444
312 4337073.